Mersin’in kimliği…

Geliştiği söylenen Mersin’le birlikte sorunlar daha çok büyüyor. İşsizlik, çarpık kentleşme, turizmden yeterli payı alamama, tarım bitik, sanayi tökezliyor, biraz liman iş yapıyor. Gerisi boş. Her gün yapılan toplantılarda Mersin’in gelişimine dem vuranlar, Mersin’in limanı, tarımı, turizmi, sanayisi var diyenler, Mersin’i dünya kenti yapacağız, spor kenti yapacağız diyenler gerçekten kendileri buna inanıyor mu? merak ediyorum.

Mersin gerçekten bir çok alanda büyük sorunlar yaşıyor ve bu sorunlar nedense bir türlü çözülemiyor. Havaalanı muamma, kentsel dönüşümün durumu meçhul, 100 bin’lik plan askıda, 5 binlikler 6 aydır komisyonda, yatırımcı, yatırım yapacak arsa arıyor, turizmci sorunlarına çözüm arıyor ve en önemlisi birlik ve beraberlik içerisinde olması gereken, STK’lar, birbirleri ile bir araya gelmekten kaçıyor.

****

Mersin kurulduğu tarihten bu yana hep ticaret merkezi olmuş bir yerleşim alanı. Bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Mersin, hala eski kimliğini aramakla meşgul. Oysa Mersin’in gerçek kimliği herkesin hem fikir olduğu tarım, sanayi ve liman. Buna lojistiği de ekleyebiliriz.. 1800 yılların sonlarına doğru özellikle Fransız işadamlarının cirit attığı, bunların sonucunda kurulan Azakhan’da Mersin ticaretinin Avrupa ile nasıl boy ölçüştüğünü tarihi yazanlar çok iyi biliyor. 200 yıla yakın bir ticaret trafiği olan Mersin, sorunların çözülmemesinden dolayı son yıllarda emekli kenti oldu.

Her türlü imkanın olduğu, iklimin olduğu, tarıma elverişli, deniz ticareti için ideal, turizm için her türlü tarihi yapıların ve dokuların olduğu bir kent, maalesef yaşam mücadelesi veriyor.