İklim değişikliğinin tarım sektörü üzerinde yarattığı baskı, dünya genelinde gıda güvenliği ve tarımsal üretim için büyük tehditler oluşturuyor.
GAMZE GÜLSER
Tarım Danışmanı Özlem Tek, “İklim değişikliği, sıcaklık artışı, yağış rejimlerindeki değişiklikler ve ekstrem hava olaylarının sıklaşması gibi faktörler, tarımsal üretimde ciddi verim kayıplarına neden olmaktadır. Tarımda kullanılan su miktarının artması, su kaynaklarının azalmasıyla birleştiğinde, bu durum yalnızca üretim kayıplarına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik açıdan da büyük zararlara sebep oluyor” dedi.
TARIMDA VERİM KAYBI VE SU KRİZİ
Tek, iklim değişikliğinin etkilerinin özellikle sulama ihtiyacını artırdığına dikkat çekerek, su kaynaklarının azalmasının tarımın sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini belirtti.
Tek,“Su kaynaklarının azalması, özellikle kurak dönemlerde sulama için su bulma noktasında büyük sorunlar yaratmaktadır. Bu, tarım alanlarında verim kayıplarına yol açmakta ve çiftçilerin ekonomik anlamda büyük zorluklarla karşılaşmasına sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra, suyun doğru yönetilmemesi, su krizlerini derinleştiriyor ve su temini konusunda büyük sorunlar yaşanmasına neden oluyor” diye ekledi.
SOSYAL VE EKONOMİK ETKİLER
İklim değişikliğinin etkilerinin yalnızca çevresel boyutlarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutları da olduğunu belirten Tek, bu durumun kırsal bölgelerde yaşayan insanları doğrudan etkilediğini ifade etti.
Tek,”İklim değişikliğine bağlı olarak tarımsal üretimdeki düşüş, kırsal alanda çalışan birçok ailenin geçim kaynağını tehlikeye atmaktadır. Bu da kırsal göç, işsizlik, yoksulluk ve sosyal huzursuzluk gibi bir dizi sorunu beraberinde getirmektedir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu etkiler daha derin olabilmektedir” şeklinde konuştu.
Tek, iklim değişikliğinin tarım sektörü üzerindeki etkilerinin daha da derinleşmemesi için sürdürülebilir tarım uygulamalarının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekerken, sadece çevreyi korumak için değil, aynı zamanda ekonomiyi ve toplumu da korumak adına bu değişikliklerin gerekli olduğunun altını çizdi.
Tek, “Sürdürülebilir tarım, toprak sağlığının korunması, suyun verimli kullanılması ve doğa dostu üretim yöntemlerinin benimsenmesi, bu sorunun üstesinden gelmek için atılacak en önemli adımlardan biridir” dedi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE EĞİTİM İHTİYACI
Tarım danışmanı Özlem Tek, çözüm odaklı yaklaşımların ve çevre dostu politikaların önemine de değindi.
İklim değişikliği ile mücadelede devletlerin, özel sektörün ve çiftçilerin birlikte hareket etmesinin şart olduğunu vurgulayan Tek, yerel yönetimlerin de bu konuda daha fazla eğitim ve bilinçlendirme çalışması yapması gerektiğini belirtti.
Tek, “Tarım sektörü ve su yönetimi konusunda eğitim, bilinçlendirme ve inovasyon çalışmalarına hız verilmeli. Yeni tarım teknikleri ve teknolojilerinin kullanımı, daha verimli su yönetimi ve iklim değişikliğine dayanıklı ürünlerin geliştirilmesi bu sorunun çözümünde kritik rol oynamaktadır” diye konuştu.
Tek, aynı zamanda toplumda iklim değişikliğine karşı daha duyarlı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini, ancak bu şekilde çevresel ve sosyal krizlerin üstesinden gelinebileceğini ifade etti.
Bu tehditlerle mücadele için hükümetler, tarım sektörü ve toplumun işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini söyledi.