Huzursuz ve yorgunuz!

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan, bu ülkenin bağımsızlığı için hayatlarını feda etmişlerdir. Onların tek isteği, tam bağımsız Türkiye, özgür bir ülke, kardeşçe herkesin yaşayabileceği bir coğrafya.  Onlar bu ülkenin yüz akı, onuru oldular. Hiç bir çıkar gözetmeden tam bağımsız,eşit ve kardeşçe yaşabilecek bir ülke için hayatlarını ortaya koydular. Onların ölümlerini bir kez daha acı içinde anarken, bağımsız ve özgür bir ülke umudumu hala koruyorum.

*****

Doğru olduğunu bildiğin yolda ilerle, kim ne derse desin. “Normal“ olduğu söylenen her şeye, kuşkuyla yaklaş!

-Karl Marx

Ölesiye çalışarak kazanma hırsı, başarı güdüsü ve sahip olma tutkusu, ekonomik etkinlikleri insan yaşamının ana hedefi ve amacı haline getirerek, insanın doğal yaşamdan ve ahlaki değerlerden uzaklaşmasına neden olur. Gerçekten şimdi o anları yaşıyoruz. Yozlaşmış ve kendi kaderine terk edilmiş bir ülke, yoksulluk alabildiğine. Cinnet halleri baş göstermekte….

*****

“Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben, eziliyorum.” Frida Kahlo

Alışkanlıkları değiştirmek gerekiyor. Daha az sosyal medya, daha çok doğa, daha çok kitap.

Sosyal etkinlikler sınırlanmış olsa da es,dost ve akrabalarla daha çok iletişim. Dar ve sınırlı alanlardan geniş ve farklı alanlara yönelim.Hayatın farkına varalım…İnsan olduğumuzu unutmadan…

Yazımı Ahmet Telli’nin ölümsüz bir şiiri ile bitirmek istiyorum…

“Söz / de sararır biterken bir aşk.

Kediye iyi bak çiçekleri sula.

Diyorsam da aldırma sözlerime.

Alışkanlık işte başka birşey değil.

Söz / de sararır biterken bir aşk ”