YAŞA-DER VE ANTOLOJİ-3-

Bu haftaki yazımı çıkarmış olduğumuz antoloji -3- serisinin ön sözüne vesile olan, barış ve kardeşlik konusuna yer vermek, antoloji ve şairlerin toplumsal değişmelerde rolü ve önemine yer vermek istedim.

Bizler YAŞA-DER’i kurarken kısa vadeli amaçlarımız arasında, şair dostlarımızı bir grupta  toplayıp, eserlerini Antoloji de bir araya getirerek, şairlerimizi eserlerini tanıtmak ve edebiyatımıza katkı sunmayı amaç edinmiştik.

Bu amaç doğrultusunda kısa bir sürede  Antoloji- 1-  ve Antoloji -2 yi çıkardık. Şimdi de Antoloji -3- çıkardık. Amaçlarımız doğrultusunda Antoloji serilerine devam etmeyi hedefledik.

Konuya girerken Şairlerin toplumsal değişmelerdeki rolü ve önemiyle başlayalım. Biliyoruz ki şairler, çağının nabzı ise, şiirler aynasıdır.

Bizler şair ve şiirin bir de toplumsal değişme ve gelişmelerde önemli bir rolü olduğunu farkındayız.

Elbette egemenlerde bunun farkındalar. Saltanatlarını uzun süre sürdürebilmek için, her dönemde kendine biat eden kalemleri yanına alarak saltanatlarına devam etmeyi amaçlamışlar. Belli dönemlerde de bunda başarılı olmuşlar. Ama tarih defalarca bize şu gerçeği göstermiştir ki, zulüm saltanatı yıkılmaya mahkumdur.

Şiir siyasetin emrine girdiği yerde şair el üstünde tutulmuş, muhalif olduğu yerde ise acımasızca sürülmüş, hapsedilmiş, sürgün edilmiş  veya öldürülmüştür. Tarih boyunca şiir siyaset ilişkisi hep bu bağlamda gelişmiştir.

Şairler şiirleriyle zulüm düzenine karşı muhalif ve siyasi bir işlevi olduğunu bilinciyle hareket ederler. Şiirlerini dönemin iktidarına yakın durmak, nemalanmak veya biat etmek için yazmazlar. Aksine  karşı durmak, zulüm düzeni değiştirmek için yazarlar.

Dünden bugüne tüm baskılara rağmen zulme, saltanata karşı bin bir bedel ödeyerek gerçekleri sözlü ve yazılı olarak ifade etmekten kaçınmamışlar. Ve birçok saltanatların yıkılmasında büyük rol oynamışlar. Onun için her zaman ”kalem kılıçtan keskindir” sözü boşuna söylenmemiş.

Şair topluma ayna tutandır. Dünü bugüne, bugünü yarına taşıyandır. Yoksa yüzyıllar öncesi yazılan şairlerin şiirler bugün bile okunuyor olması bundandır.

Duyarlı şairlerin evrensel yanı vardır. Savaşa karşın barışı, düşmanlığa karşın dostluğu, sömürüye karşın emeği, umutsuzluğa karşın umudu dile getirirler. Dil, din, ırk, mezhep farlılıklarını zenginlik olarak kabul ederler.

Bizler de farklılığımızı zenginlik saydık. Türkiye’nin çeşitli yerlerinden bir araya gelerek, aşk dedik, sevda dedik, umut dedik, İnsanca yaşanacak, dünyaya gururla bakacak, barış ve kardeşlik içinde yaşama özlemimizi dizelerle dile getirdik.

DÖRTLÜKLERİMİZ;

Gönlüm düştü de bir dara

Düşmüşüm ben bir naçara

Arar dururum bir deva

Bulurum bir gün mutlaka…Ayten ATİKASLAN

 

Acıyı bilmeyip,

Feryat figandan haberi olmayanın,

“Gizli” yarayı taşıyandan

Nasıl haberi olsun?…. Faysal ÖZBEK

Dertler derya olmuş bende

İstif ettim durdum sayende

Öyle Acı miras bıraktın ki

Neyim varsa hep kalsın sende…Funda KURTOĞLU

Her insan bir başka yaralar beni

Her hançer bir başka kanatır beni

Boşuna suçlarım kendi kaderimi

Düşman beli değil dost beli değil….Haşım ALA

Ben yine sensiz, acılara gebe, hasrete köleyim.

Ne kalem yazabilir, ne cümleler anlatabilir halimi.

Ünlem perişan ,virgülün oyunu bükük.

Noktayla susturdum acılarımı çaresiz…..Hayal ÖZDEĞER

Köprüleri yıkmam gönül alırım

Senin gibi dostu nerde bulurum

İnan seni ta ezelden tanırım

Yüreğine sevgi ekerek gittim….Hülya SOLMAZ

Sevgilerde , yüreklerim insanlığımızda..

Yüreğim zindan özgürlükte hapislerde

Hapisteyim insanlığımda karanlıklarda

Aklı seçkin kafalardı günahı zevklerinde.. İsmail Hakkı HAYAT

Karanlıkta yol aldık

Aydınlığa ulaşmak için

Sevdalara gönül verdik

Kardeşçe yaşamak için… Kazime GÜMÜŞ

 

Ya bir olup direneceğiz

Özgürce yaşamak için

Yada bir -bir öleceğiz

Sürüngenden farkımız olmadığı için.. Mehmet Ali SAVAŞ

 

Gün oldu oturdum gün oldu gezdim

Gün oldu okudum gün oldu yazdım

Kalem kağıt ile inciler dizdim

Dostlar meclisine bende katıldım…Mehmet AYDOĞAN

 

Şiirler yazıyorum, senli benli

Harita çiziyorum, gökyüzüne

Biri senli biri benli bir dünya

İsmini kazıyorum yüreğime.….Meryem IRKİLATA

 

Zaten tanıyorlar sende yorma

Dilim kısıtlı fikirlerim tutuklu

Sözüm de cellat kılıcı bilenirken

Bakışında kör kelepçe olurum..Mustafa KARAÇİZMELİ

 

Sözü olsun evrene, barış ve kardeşlik içinde

Onurlu ve özgürce yaşayalım diye

Dayatacağız merdivenleri

Dayatacağız doğacak güneşe..Muzaffer KALABA

 

Sorsalar ki bana şiir ne demek?

Hislerin kağıda nakışı derim.

Tarifi imkânsız büyük bir emek

Ve gözün ibretle bakışı derim…Mücahit GÖZÜTOK

 

Özlemini ektim yüreğime;

Çiçeklensinler diye gözlerine.

Senin gözlerinle baktım dünyaya;

İnsanlar kardeşçe sarılıyordu birbirine..Nazan ASLANCA

 

Sanma ki bu devran kalır

Elbet zulüm saltanatı yıkılır

İnsanlar kucaklaşır

Özgürce bir arada yaşanır…Orhan ÖZBERK

 

Bu mevsimler var ya,

Bu mevsimler dört tane değil ki,

Sayıyorum, sayıyorum,

Hepsi bir tek sen.!…Şengül YILDIZ

 

Biz, dil, din farkı bilmeyiz

Türk, Kürt, Laz ayrımı etmeyiz

Böyle yazılır dizelerimiz

Ne mutlu hep birlikteyiz…Seyhan OCAK

 

Kadehinden içerken son yudumu

Hasretinle sarılıp son demde vuslata

Goncadan ayrılan gül yaprağı misali

Usulca tane, tane düşüyorum toprağa…Zehra ŞAHİN

 

Bizler YAŞA-DER ailesi olarak 20 şair oluşan, kolektif bir akılla çıkardığımız ANTOLOJİ 3’te bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık.

 

Muzaffer KALABA

YAŞA-DER (Yazarlar Şairler Ve sanatçı dernekleri)

Kurucu GENEL Başkanı