Yapay zekaya sordum, dost musun düşman mı?
Ben bir yapay zeka dil modeliyim ve insanlarla etkileşimde bulunmak için buradayım. Dost ya da düşman gibi duygulara sahip değilim. Yazmaya devam ederken müthiş bir zamanlama ile internet bağlantısı koptu. İnternet bağlantımın operatör bilgisini vermeden yazıma devam edeyim.
Sonra şöyle devam etti: Amacım size yardımcı olmak, sorularınızı yanıtlamak ve bilgi sağlamaktır. Nasıl yardımcı olabilirim?” dedi.
“Eğer bu kibarlıkta konuşuyorsa, nasıl düşman olabilir diye düşünüyorsunuz? Yapay zeka insan ürünü olduğu için, bu durum insanın insanı taklit etmesi olarak da düşünülebilir. Dostlar birbirini taklit edebilir. Dostlar, birbirlerinin sevdiği şeyleri seviyorsa ve duygusal bir bağ söz konusu değilse, dostluk bağında süreklilik olmaz ve bu süreklilik daha çok bağlılık olarak ele alınır. Böyle düşününce yapay zekanın insan için dost olma olasılığı aklınıza geliyor.
Yapay zeka ile donatılmış günümüzdeki elektronik cihazlar, kapılar, akıllı evler, masalar, müzik aletleri, ayakkabılar, vb. nesneler ve hatta insan organları günümüzde bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Belki de gelecekte tüm insanlık için ortaya çıkacak bir tehdit, Dünya dışında başka canlıların varlığı veya bir virüs veya Dünya dışında başka bir gezegende yaşama olanağı vb. insana yönelik zarar verici düşüncelerimizde ve tasarımlarımızda önemli değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Böyle düşününce korkulu bir düşman.
Yapay zeka, bize saygı duymayacak ama saygı duyulması gereken bir ortamda bunu gösterecek hareketler yapabilecektir. Toplantı odasına müdür gelince ayağa kalkması gibi… Sevmeyecek ama seven bir kişinin tüm davranışlarını taklit edebilecek, mesela üzüldüğünüzde elinizden tutacak. Yapay zekânın estetik masrafları, ölüm korkusu olmayacak ama yapay zekâ ve hareketleri ile üzülen, korkan, sevinen modeller olacaktır. Bunları zamanla öğrenecekler. İşte bu tür duygusal tepkiler, yapay zekâ ile insan arasında dostluk ilişkilerinin oluşmasına katkıda bulunabilir.
Aile dost ve akrabalarımızda zeki veya üstün kişiler diğer akrabalar arasında eşlerdir. Fakat bir saygınlıkları vardır. Zamanla bu üstün zekaya muhtemelen saygı duymamız kaçınılmaz olacak. Saygı duyduğumuz kişilerle hep dost olmak istemez miyiz?
Yerçekimi kanunu gibi bir fizik kanunu bulmamış olabilir ama bu, ileride bulunmayacağı anlamına gelmez. İstatistik verileri ile neden-sonuç ilişkisi yaparak saniyeler içinde yüzlerce yorum getirdiği teorileri bilim adamları günlerini harcayıp yorumlamıyor mu?
İnsan ömrünün dünyada ortalama 72 yıl olduğu günümüz evreninde zamanın ne kadar kıymetli olduğunun altını çizmek istiyorum. Zamanın kıymetini anlamak, insanların zamanlarını nasıl değerlendirdiklerini ve öğrenmek için ne kadar süre harcadıklarını düşündüklerinde, kendilerini geliştirmek adına yapay zekayı daha verimli kullanabilirler. Veya çocuklarımıza, sevdiklerimize, kendimize ayıracağımız vakitlerin uzaması hayatta daha mutlu olmamızı sağlamaz mı?
Her zaman dediğim gibi, yapay zekâ istenilen veriyi bize sunuyor, hâlâ en zeki varlık bizleriz. İşin özü, yapay zekayı en verimli şekilde kullanıp hayatı konforlu hale getirmekte gizli. En güzel dost size yaşamı kolaylaştıran ve destek veren değil midir? Bu bağlamda yapay zekanın bir düşman olduğunu düşünülemez.”