- Ligdeki ilk sezonunda Play-off oynama başarısı gösteren ancak bugün bile çok tartışılan 1461 Trabzon maçında elenen
Yeni Mersin İdman Yurdu bir sonraki sezona yine kaosların gölgesinde girerek başlayacaktı …
Bir önceki Başkan Metin Saltık’ın yine kulübü satma ve başkanlıktan ayrılma iddiaları ile çalkalanan buhranlı süreçte sezonun yine kabus dolu başlayacağını gösterdi.
Sezonun başlamasına iki hafta kala Teknik direktörlük görevine profesyonel liglerde birinci adamlık deneyimi hiç olmayan Okan Kopan getirilmişti. Başarılı olan takımın %85’i ile sessiz sedasız yollar ayrılmış, yerlerini
ise ligi bilmeyen, geldiği takımda forma şansı bulamamış, yetersiz ve hedefsiz bir takım kurulmuştu. Sonuçta görünen köyün kılavuz istemeyeceği gibi, durumu takip eden kişilerin zihninde olacakları bilmek çok zor değildi.Sezon başı kampı yapılmaması, alelacele toplanan ve birbirini tanımayan futbolcu grubundan nasıl başarı beklenebilirdi ki !
Sezonun başlaması ile beraber başarısız sonuçlar ve daha da kötüsü sahada ruhunu kaybeden bir takım ile birleşince psikolojik olarak taraftarda artık çökmüştü.
Ergün Penbe ilerleyen süreçte takımın başına gelse de oda birşeyleri değiştirememişti çünkü durum tamamen kötü yönetimin oluşturduğu eserdi.
Artık Metin Saltık’ın takımı acilen devretmesi herkes tarafından istenilen bir durumken devre arası gelen transfer yasağı ve Başkan’ın takımı ligden çekeceğini açıklaması Mersin İdman Yurdu için yine acı bir şekilde yolun sonu, tarih olması demekti. Tam da bu noktada Metin Saltık kulübü bedelsiz olarak devrederken kulübün yeni başkanı Servet Özdemir olmuş, transfer tahtası açılmış ve Mersin için yeniden dirilme vakti gelmişti. Transferde özellikle hem ligi bilen hem de 1.Lig tecrübesi yüksek nitelikli isimler kadroya dahil edilmiş, takımın başına Erbaaspor ile çıkış yakalayan Ahmet Cingöz getirilmişti.
Artık yeni bir yüz,yeni bir kimlik,yeni bir gelecek inşa etmenin zamanıydı.
Somaspor maçı ile başlayan süreç önce sancılı ve karamsar geçti. Oyun olarak oturmayan ve skorer bir santrafor eksiği yaşamasına rağmen Kırmızı – lacivertliler her hafta üstüne koya koya gitti. Topa daha çok sahip olan,sakin ama bir o kadarda hareketli bir takım görüyorduk.Hem oynayan hem keyif veren hem de sevindiren…
Düşme hattında bulunan rakibi Diyarbekirspor maçı hiç şüphesiz sezonun kırılma maçı olmuş ancak rakibini daha ilk 45 dakikada sahadan silen ve ” Biz bu ligde kalıyoruz” mesajını en güçlü şekilde veren muhteşem ve gurur verici bir futbol resitali sunmuştu Mersin İdman Yurdu…
9 Puanla ” Bittik, düştük, öldük !!!” durumundan inanılmaz bir silkiniş ile topladığı 22 puan ve günün sonunda kümede kalan Mersin İdman Yurdu olmuştu.
Artık kendini toparlayan ve geleceğe umutla bakan bir şehir,bir takım ve bir taraftar topluluğu vardı. Ama bundan sonrası için asıl hedef ve sorulması beklenen soru şu olacak.
Mersin önümüzdeki sezon şampiyon olacak mı ?