Bir insan yeni doğduğunda zayıf ve esnektir. Öldüğü zaman ise kaskatı ve duygusuzdur. Sertlik ve güç ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık varoluşun tazeliğinin ifadeleridir. Kendini sertleştiren hiçbir şeyi kazanmayı başaramaz…”
Stalker – Tarkovsky
****
Siyaset sertleşmeye başladı, Ekonomik sıkıntı yaşayan vatandaşta sertleşmeye başladı. Eğitimde başarısız olan çocukta sertleşmeye başladı. Evinde yemek yapamayan kadında sertleşmeye başladı. Kendinden boşanmak isteyen erkekte, karısına öfkelenerek sertleşmeye başladı. Sağımız sertleşen, solumuz sertleşen insanlarla dolu. Bu sertlik bize yaşam şansı tanımıyor. Her geçen gün biraz daha yok olup gidiyoruz.
Rusya, Ukrayna savaşı da sert bir şekilde devam ediyor. Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da, Sudan’da sertleşen siyaset insanlarını yok ediyor.
Kazananı var mı? Yok. Kaybedeni çok. Ülkeler kaybediyor, insanlar kaybediyor, doğa kaybediyor.
Demek ki kendini sertleştirenlerin kazanma şansı yok.
O yüzden yeni bir seçim atmosferine girerken, siyaset dilini de iyi kullanmak gerekiyor. Dil sertleşirse, kutuplaşma başlar. Kutuplaşma olursa, insanlar birbirine zarar vermeye başlar. Siyasetçi, kendinden önce halkı düşünmek zorunda. Onları oraya halk seçiyorsa, halkına hizmet vermekle sorumludur. Halkını şiddet kullanan hangi parti, hangi siyaset olursa olsun, kaybetmeye mahkumdur.
