Mikrobiyolog ve sürdürülebilirlik uzmanı İsa Değirmenci ile pestisitler üzerine bir röportaj.
Değirmenci, pestisitin, tarımda bitki koruma ürünleri olarak bilinen kimyasalları ifade ettiğini ve bu ilaçların, tarım ürünlerini zararlılardan korumak için kullanıldığını söyledi.
Bu haftaki röportaj konuğumuz, Mikrobiyolog ve sürdürülebilirlik uzmanı İsa Değirmenci.
Değirmenci, pestisitler hakkında bilinen ve bilinmeyenlerle ilgili bilgiler verdi.
Cahit Eryılmaz: Pestisit terimi hakkında bilgi verebilir misiniz? Neden bu kadar önemli?
İsa Değirmenci: Pestisit, tarımda bitki koruma ürünleri olarak bilinen kimyasalları ifade eder. Bu ilaçlar, tarım ürünlerini zararlılardan korumak için kullanılır. Örneğin, bazı pestisitler böcekleri öldürürken, diğerleri yabani otları veya zararlı kemirgenleri hedef alır. Ancak burada asıl sorun, bu kimyasalların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileridir. Pestisitler, vücudumuzda birikerek uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Baş ağrısından hormon dengesizliklerine, hatta kanser riskine kadar birçok sağlık problemiyle ilişkili olabiliyorlar.
Cahit Eryılmaz: Pestisitler hangi gıdalarda karşımıza çıkıyor?
İsa Değirmenci: Pestisit kalıntıları neredeyse her tarım ürününde bulunabilir. Domates, çilek, elma, narenciye gibi meyvelerde sıkça rastlanıyor. Yeşillikler, havuç ve diğer sebzelerde de bu kalıntılar görülebiliyor. Gıda güvenliği açısından bu durum son derece endişe verici. Tüketiciler, bu ürünleri güvenli olduğunu bilmeden alıyor. Özellikle yerel pazarlarda veya marketlerde yapılan alışverişlerde, pestisit kalıntılarına dikkat etmek önem taşıyor.
Cahit Eryılmaz: Hasat öncesi bekleme süreleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
İsa Değirmenci: Hasat öncesi bekleme süreleri, ilaçlama sonrası ne kadar zaman geçmesi gerektiğini belirten bir kavramdır. Ancak maalesef bazı tarım üreticileri bu süreleri göz ardı ederek hemen hasat yapabiliyor. Bunun sonucunda, zehirli kalıntılar sofralarımıza kadar ulaşabiliyor. Örneğin, bazı pestisitlerin etkisinin geçmesi için 60 güne kadar beklemek gerekiyor, ancak bu süreye uyulmadığında sağlığımız tehlikeye girmiş oluyor. Hatta bazı durumlarda, ilaçlamadan sadece bir gün sonra hasat işlemi gerçekleştiriliyor. Bu tür uygulamalar, sağlığımız için ciddi bir risk oluşturuyor.
Cahit Eryılmaz: Pestisitlerin etkisi anında mı görülüyor?
İsa Değirmenci: Hayır, pestisitlerin etkileri genellikle anında görülmüyor. Vücutta yavaş yavaş birikerek zararlı hale geliyorlar. Bu, özellikle uzun vadeli etkilerinin daha tehlikeli olduğu anlamına geliyor. Örneğin, yapılan araştırmalar, annelerin sütünde bile bu kimyasalların bulunabileceğini gösteriyor. Daha da endişe verici bir durum, yeni doğmuş bebeklerde bile pestisit kalıntılarının tespit edilmiş olması. Bu durum, sağlıklı bir nesil yetiştirme hedefimizi tehdit ediyor.
Cahit Eryılmaz: Tarım ve Orman Bakanlığı’nın denetimleri yeterli mi?
İsa Değirmenci: Tarım ve Orman Bakanlığı denetimleri mevcut, ancak bunların ne kadar yeterli olduğu tartışmalı. Denetimlerin sıklığı, kapsamı ve etkinliği konusunda endişeler var. Cezalar da mevcut, fakat caydırıcı etkileri sınırlı. Üreticiler, genellikle bu kimyasalları kullanmak zorunda hissediyor; çünkü kullanmazlarsa ürün alamıyorlar. Bu durum, sürdürülebilirliği tehlikeye atıyor. Üreticilerin de sağlıklı ürünler yetiştirmek istemesi kadar doğal bir şey yok. Ancak mevcut sistem, onları bu zararlı kimyasalları kullanmaya itiyor.
Cahit Eryılmaz: Bu soruna nasıl bir çözüm önerirsiniz?
İsa Değirmenci: Kısa vadede, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları gibi alternatif yöntemlerin desteklenmesi oldukça önemli. Üreticilere bu yöntemleri benimsemeleri için teşvikler sağlanmalı. Uzun vadede ise pestisit kullanımının azaltılması veya tamamen sonlandırılması gerekiyor. Güvenilir tarımsal ürünlere ulaşmak için daha güçlü bilimsel yaklaşımlara ve daha fazla ARGE faaliyetlerine ihtiyaç var. Üreticilerin kendilerini güvende hissetmesi, ekolojik dengeyi koruyan sürdürülebilir bir tarım politikası oluşturulması şart.
Cahit Eryılmaz: Toplumda bu konudaki farkındalığı nasıl artırabiliriz?
İsa Değirmenci: Farkındalığı artırmak için eğitim faaliyetleri düzenlenmeli. İnsanların ne yediklerinin farkında olmaları ve güvenilir gıdalara ulaşma konusunda bilinçlenmeleri gerekiyor. Yerel üreticilerle iş birliği yaparak organik pazarlar oluşturmak, tüketicilerin sağlıklı gıdalara ulaşmalarını kolaylaştırabilir. Ayrıca, sosyal medya ve diğer iletişim kanalları üzerinden bilgi paylaşımları yaparak, bu konuda daha fazla insanın bilinçlenmesine katkı sağlamak mümkün.
Cahit Eryılmaz: Son olarak, bu sorunla ilgili atılacak adımlar nelerdir?
İsa Değirmenci: Öncelikle, tüketicilerin daha bilinçli bir şekilde alışveriş yapmaları sağlanmalı. Sağlıklı gıdalara erişim için yerel üreticilerin desteklenmesi, organik ürünlerin tanıtımı gibi adımlar atılmalı. Ayrıca, tarım politikalarında daha şeffaf ve katılımcı bir yaklaşım benimsenmeli. Üreticilerle birlikte, sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşvik edilmesi gerekiyor. Bu konuda hepimizin sorumluluğu var. Sağlıklı nesiller için sağlıklı besinlerin önemini anlamak ve bu konuda eyleme geçmek şart.
Cahit Eryılmaz Çok teşekkür ederiz, sayın Değirmenci verdiğiniz bu önemli bilgiler için.
İsa Değirmenci: Ben teşekkür ederim. Umarım daha sağlıklı bir gelecek için hep birlikte çalışabiliriz. Bu konu, sadece tarım sektörünü değil, tüm toplumu etkileyen bir mesele. Herkesin bu konuda bilinçlenmesi, sağlıklı bir toplum için atılacak en önemli adımlardan biridir.