Uzman Psikolog Mehmet Nuri Akat, “Psikolojik açıdan bakıldığında, boşanma süreci bir tür yas sürecidir. Kimi zaman bir kimlik kaybı, kimi zaman da bir yeniden doğuştur. Fakat bu yeniden doğuş sancısız olmaz” dedi.
GAMZE GÜLSER
Akat, “Çiftlerin boşanma sürecindeki psikolojilerini anlamak için sadece “şu anki ilişki”ye değil, köken ailelerine uzanmak gerekir. Çünkü bireyler, ilişkilerini inşa ederken çoğu zaman farkında olmadan kendi anne-babalarından, çocukluk yaşantılarından taşıdıkları ilişki dinamiklerini de beraberinde getirirler. Eğer bu geçmiş yaşantılarda sağlıklı bir bağlanma örüntüsü, güvenli iletişim modeli ya da duygusal ihtiyaçların karşılanması eksik kalmışsa, yetişkinlikte kurulan ilişkiler de bu eksikliklerin yansımasıyla şekillenir. Boşanma sürecinde bu köken aile aktarımı daha görünür hale gelir. Bir eşin davranışı, karşı tarafta geçmişten kalan bir duygusal yaranın tetiklenmesine neden olabilir. Örneğin; “terk edilme” korkusu olan biri için, eşin uzaklaşması yalnızca evliliğin bitişi değil, çocuklukta yaşanmış bir bağlanma travmasının yeniden canlanmasıdır. İşte bu nedenle boşanma süreci, yalnızca mevcut ilişkinin bitişi değil, aynı zamanda geçmişle hesaplaşma ve bireyin kendi içsel dünyasını yeniden düzenleme sürecidir. Bu süreçte en çok karşılaştığımız duygular; öfke, suçluluk, hayal kırıklığı, değersizlik hissi, yalnızlık ve bazen de yoğun bir rahatlama duygusudur. Tüm bu duygular oldukça doğaldır. Ancak bu duyguların bastırılması ya da yok sayılması, uzun vadede depresyon, anksiyete, öfke kontrol problemleri ya da sağlıksız ilişki döngülerine neden olabilir. Psikolojik destek, bireyin bu duygularla sağlıklı bir şekilde yüzleşmesini, kendini yeniden tanımlamasını ve iyileşmesini sağlar.
Boşanma bir başarısızlık değildir. Aksine, kimi zaman bir ilişkinin yıpratıcı etkilerinden kurtulmak, bireysel iyilik halini korumak ya da çocuklar için daha sağlıklı bir atmosfer yaratmak adına atılmış cesur bir adımdır. Önemli olan, bu sürecin farkındalıkla, duygusal destekle ve mümkünse çatışmadan uzak şekilde yürütülmesidir. Boşanmak bir son değil, bir yeniden düzenleme sürecidir. Ve her yeniden düzenleme gibi, içinde hem kayıpları hem de büyüme fırsatlarını taşır” diye konuştu.
BOŞANMA VE ÇOCUĞUN GELİŞİMSEL YOLCULUĞU
Uzman Çocuk Gelişimi ve Aile Danışmanı Yonca Yiğit, “ Bir çocuk gelişimi uzmanı olarak, boşanmanın çocuk üzerindeki etkilerini değerlendirirken sadece duygusal boyutu değil; bilişsel, sosyal ve davranışsal gelişim süreçlerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Boşanma, çocuğun hayatındaki en temel güven kaynaklarından biri olan aile yapısında bir değişim anlamına gelir. Bu değişim, çocuğun yaşına, gelişim düzeyine ve ebeveynlerin süreci nasıl yönettiğine bağlı olarak farklı etkiler yaratabilir. Okul öncesi dönemde çocuklar genellikle boşanmayı anlamlandıramaz ve kendilerini suçlayabilirler. “Ben yaramazlık yaptım, o yüzden babam gitti” gibi düşünceler gelişebilir. Bu dönemde çocuğa sürekli güven verilmesi, değişimlerin açıklanması ve sevginin azalmadığına dair sık sık güvence verilmesi gerekir. İlkokul çağındaki çocuklar ise daha somut düşünmeye başlar; boşanmanın nedenlerini sorgular, taraf tutabilir ya da ebeveynlerini yeniden birleştirme çabalarına girebilir. Bu süreçte en önemli görev, çocuğun duygularını ifade etmesine alan tanımak ve ona her iki ebeveynin de koşulsuz sevgisinin devam ettiğini hissettirmektir. Ergenlik döneminde ise boşanma; kimlik gelişimi, güven duygusu ve ilişkilerle ilgili inançları doğrudan etkileyebilir. Bu yaş grubundaki çocuklar, içe kapanma, öfke patlamaları, akademik düşüş gibi tepkiler verebilir. Bu nedenle sürecin şeffaflıkla yürütülmesi, çocuğun güvenli bir şekilde duygularını paylaşabilmesi için danışmanlık desteği sağlanması son derece önemlidir. Boşanma, çocuğun gelişimini olumsuz etkilemek zorunda değildir. Önemli olan, ebeveynlerin süreci çatışmadan uzak, çocuk odaklı ve sağlıklı bir iletişimle yürütmeleridir. Çünkü çocuklar, ayrılmış ama birbirine saygı duyan ebeveynlerle büyüdüklerinde; sevginin, sınırın ve sağlıklı ayrılıkların ne demek olduğunu da öğrenirler” şeklinde konuştu.