OYUN ÇOCUĞUN İLACIDIR

Oyun sırasında çocuğun duyuları çok iyi çalışır. Duyuları aracılığıyla elde edilen verileri beyinde algılama, anlamlandırma, ayırma, sınıflama, depolama ve gerektiğinde geri çağırma gibi becerilerle kullanmasına imkan sağlar. Bu işlemlerin daha hızlı gerçekleşmesinde güdülenme ve isteklilik önemlidir.  Oyuna isteyerek katılan çocuklar güdülenme içinde bulundukları için oyun, yeni bilgilerin daha etkin biçimde edinilmesi için gerekli hazırbulunuşluğa destek olur. Dil gelişimini destekler ve ifade becerisini geliştirir.

Bu nedenle oyuncaklar ile erken dönemde karşılaşan bebeklerin etkileşime girmeye çalışmalarını gözlemlemek istediğimiz konulardan bir tanesidir.

Oyun oynamak hareket kabiliyeti gerektiren bir durumdur.

Hareket ile birlikte etrafı tanıma çabası içinde olan çocukların zekâ, mantık yürütme ve anlama becerileri gelişir. Bebeklik dönemi de bu çabaların karaktere bürünmesi için kritik zili elinde tutar.

Oyun ile hareket etmelerini sağlayın. Ortalık dağılıyor deneyin.

Hareketli oyun sayesinde çocuğun düşünme, algılama, sıralama, sınıflama, analiz yapma, sentez yapma, değerlendirme, problem çözme gibi zihinsel süreçlerinin işleyişi hızlanır. Psikomotor gelişimleri desteklenmiş olur.

Bunu oyun ve oyun sırasındaki maruz kaldığı uyarıcılar sayesinde yapar.. Eğer bir bebek bu dönemde yeteri kadar uyarıcıya yani etkileşimde bulunabileceği bir materyal (oyuncak vb) yoksunluğuna sahipse çaba içine girmesi gecikebilir. Bilişsel gelişimde yaşanan her bir gecikme doğrudan diğer gelişim alanlarını etkileyeceğinden çocuklar gelişimsel gecikmenin de ötesine geçerek gerilik yaşamalarına neden olabilir. Zihinsel gelişimleri oyun aracılığı ile desteklenmediği için dil gelişimi dolayısıyla sosyal gelişimleri de olumsuz etkilenir. Bu nedenle şu cümleyi hep kullanırım.

Oyun çocuğun ilacıdır.

 

Yeteri kadar oyuncak ( bağ kurabileceği kadar oyuncak ) varsa ve oyun kurmasına imkan tanınıyorsa, oyuncağı ile bağ kurmasına sebebiyet verir. Bu da ileriki yaşam dönemlerinde sağlıklı insan ilişkilerinde bulunmasına neden olur.

 

Ailelere yine çağrım. 0-3 yaş aralığında  bebekler kritik süreç içerisindedir. Biz Çocuk Gelişimciler bu döneme kritik dönem demekteyiz.

Anlamaz, masraf yapmayalım , daha küçücük gibi ifadeler kullanarak çocukların ileri dönemdeki yaşam becerilerini olumsuz yansıyacak bir varyantı lütfen geliştirmeyin. Oyuncak denen yapı siz isterseniz her şey olabilir. Bir çorap kuklaya dönüşebilir, bir pet şişenin içine giren birkaç nohut şişenin marakas olmasına neden olabilir. Bir tahta kaşığa çizilen yüz bebeğinizin sembolik arkadaşı olabilir.

 

Ama şu da var ki en tehlikelisi. Çoğu anne baba bunu yapıyor. Gözlerimle görüyorum. Çocukları özellikle bebeklik döneminde oyuncağa boğmak anlam karmaşası yaratır. Çok fazla oyuncak alımı çocuklarda oyun üretme becerisini geliştirmediği gibi doyumsuz bir kişilikte yaratmasına neden olabilir, bu doyumsuzluğun temeli çocukluk döneminde atılır İleride istediğini elde edemeyeceği zaman yaşayacağı hayal kırıklıkları onu hayatta çok fazla zorlayacaktır. Oyuncak almakta abartırken bunları da göz önünde bulundurursanız çocuğunuzu oyuncak zehirlenmesinden korumuş olursunuz.

Unutmayın fazla alınan ilaç zehirler.