Uzun zamandır bir vatandaş olarak rahatsızlık duyduğum bir konuya özellikle değinmek istiyorum. Ağrılarınızın, geçirdiğiniz kazalarınızın ve en önemlisi Yüce Allah’ın kişilere biçtiği ömrün son bulmasının nedeni hekimler değildir.
Sırf emeğinin karşılığını istiyor diye bir insana saldırıyor olmak medeniyetin bir parçası değil kara lekesidir. Öğle saatiymiş, öğle yemeğine çıktılar biz burada 200 hasta bekliyoruz denilmesi bir eğitimsizlik göstergesi olup iyice medeniyetten uzaklaşıldığının da bir ispatıdır. Öyle ki geçenlerde bunun videosunu izlediğimde kanım donmuştu. Öğle yemeğine neden çıktılar diye sorgulanacak kadar kin ve nefret besleyen bir toplum haline ne zaman gelindi ? Ne zamandan beri bir insan sırf bir mesleğe sahip diye temel ihtiyaçlarını giderme zorunluluğu ortadan kalktı? Temel ihtiyaçların bir diğer anlamı fizyolojik ihtiyaçlardır. Kişiler yemek yer, sevgi görmek, güvende hissetmek isterler. Kinaye sanatını kullanmadan edemeyeceğim.
Ayrıca eleştirmek istediğim başka bir konu daha var. Biz bazen öyle bir toplum haline geliyoruz ki ağlayan bir çocuğun durumunu şiddetle çözüyoruz! Çocuklar bir yere çarpar ve canı acır. Bunu gören ebeveyn çarptığı nesneye vurur ve çocuk bunu görünce susar, çocuk şiddetin bir çözüm olduğunu canını yakan her şeye şiddet uygulayarak çözeceğinii öğrenir! Eyvah ! Bazı hatalar çocukluktan gelmiyor öyle değil mi? Ebeyenlerimize de bu konuda sorumluluk düştüğünü söylemek istiyorum. Duygusal ve sosyal gelişim alanlarında toplumca desteğe ihtiyacımız var galiba.
Her şeyin başı eğitim! Toplumsal olarak duyarlı bir nesil yetiştirmek, insanlara ve mesleklere olan saygıyı ve sevgiyi arttırmak eğitimin temel yuvası olan ailelerin ellerinde. Bir hekim kolay yetişmiyor. Bir sağlık profesyonelinin eğitimi mezun olduktan sonra dahi bitmiyor. Tıp dünyasına mensup kişiler teknoloji geliştikçe ve hastalık çeşidi arttıkça kendisini sürekli güncellemek, aldığı üniversite eğitimlerinin üzerine ömür boyu bilgi eklemek zorunda kalıyor. Ve tüm bunları zamanla yarışarak gerçekleştiriyor. Kendilerini güncellemek bir kişiyi daha sağlığına kavuşturmak için özel yaşamlarını erteleyip ilerliyorlar.
Bu insanlar sadece hekim, sağlık profesyoneli, hemşire değil bir çocuğun annesi/babası, bir annenin babanın evladı başka sorumlulukları olan kişilerdir. Tüm sorumluluklarının altında bir de şiddete maruz kalıyor olmaları kabul edilemez keskin bir gerçektir.
Toplum olarak her türlü şiddetin karşısında olmalı, şiddete meyilli bireyler yetiştirmemeli, bilimin ve mantığın ışığından asla ayrılmamalıyız. En önemlisi acil bir şekilde cayrıcı ceza ve yaptırımların getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunları bir an önce gerçekleştirmeliyiz. Yoksa……
Her türlü şiddetin mantık, ahlak ile bağdaşmadığını anladığınızda, aciliyet olmadığı halde ambulansları boşuna işgal ettiğinizi idrak ettiğinizde, poliklinik randevusu gerektirecek bir durum olduğunu anlayıp acil servisleri artık meşgul etmeyi bıraktığınızda ve en önemlisi hastanelerde çalışan tüm hekim ve sağlıkçılara saygı göstermeyi, büyük bir aile gibi davranmayı öğrendiğinizde çok geç olabilir.
İyi bir hekimi iş hayatında kopardığınızda o iyi hekime ulaşmayı hak eden medeniyet suyundan içmiş diğer vatandaşların haklarını da çiğnendiğini unutmayın. Kendimden biliyorum sağlık bilimleri fakültesi mezunuyum. Detaylı gösterilmemiş olsa da tıbbi bilimleri içeren tüm derslerimin başarılı beni ne kadar zorladığını, gece gündüz çalışmak zorunda kaldığımı asla unutmadım, unutamam. Kaldi ki hekimlerimiz 50 kat eğitim görüyorlar. Hayatını bu alana adayan emektarlara… Böylesine ciddi bir emek için diyorum ki… HEKİMLERİMİZİN YANINDAYIM!