Psikolog Hasan Ceylan , “Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital şiddet gibi çeşitli türlerde ortaya çıkan şiddet, bireylerin ruh sağlığını tehdit ederken, toplumsal huzuru da zedeler” dedi.
GAMZE GÜLSER
Ceylan, şiddetin artışında ekonomik krizlerin, işsizlik oranlarının yükselmesinin ve maddi zorlukların önemli bir rol oynadığını söyledi.
“EKONOMİK BELİRSİZLİKLER, BİREYLERDE YÜKSEK DÜZEYDE STRES VE KAYGI YARATIR”
Ceylan, “Ekonomik belirsizlikler, bireylerde yüksek düzeyde stres ve kaygı yaratırken, aile içindeki çatışmaları tetikleyebilir ve şiddet davranışlarını körükleyebilir. Ayrıca, özellikle düşük sosyo-ekonomik sınıftan gelen gençlerin şiddete eğilimlerinde artış gözlemleniyor” diye konuştu.
“TOPLUMDAKİ SİYASİ ÇEKİŞMELERİNDE ETKİSİ VAR”
Toplumdaki siyasi çekişmeler, kutuplaşma ve gruplar arası çatışmaların da bireyler arasındaki güvensizliği ve düşmanlık duygularını artırdığına dikkat çeken Ceylan, sosyal medyanın ayrıştırıcı söylemleri yayarak şiddet eğilimlerini körükleyebileceğini ifade etti.
Dijital platformlarda yaşanan zorbalık, tehdit ve manipülasyon gibi olguların özellikle gençler üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirten Ceylan, şiddet içerikli videoların ve oyunların bireylerin şiddeti normalleştirmelerine yol açabileceğini söyledi.
“EBEVEYN TUTUMLARININ, ÇOCUKLARIN ŞİDDETE EĞİLİM GELİŞTİRMESİNDE BELİRLEYİCİ OLUYOR”
Ceylan, medyada şiddet izlenmesinin, kişilerin gerçek dünyadaki şiddete karşı duyarsızlaşmasına yol açabileceğini ve uzun vadede şiddete maruz kalma kaygısını artırabileceğini belirtti. Ayrıca, ebeveyn tutumlarının, çocukların şiddete eğilim geliştirmesinde belirleyici olduğunu vurguladı. Sevgi ve ilgi eksikliklerinin, aşırı disiplinin ya da ihmalin çocuklar üzerinde travmatik etkiler yaratabileceğini ifade eden Ceylan, aile içindeki istismar olaylarının toplumun duygusal yapısını etkileyebileceğini söyledi.
AKRAN ZORBALIĞI
Okullarda yaşanan akran zorbalığı, öğretmenlerin disiplin anlayışları ve eğitim sisteminin bireylerin psikolojik gelişimine katkısının şiddet eğilimlerini artırabileceği de Ceylan tarafından dile getirildi. Ceylan, ayrıca, şiddetin mağdurları kadar tanıklarının da olumsuz etkilendiği, şiddet olaylarına tanık olan bireylerde anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik sorunların ortaya çıkabileceğini belirtti.
“TOPLUMUN GENEL YAPISI ZEDELENDİ”
Ceylan, şiddetin yalnızca bireyleri değil, toplumun genel yapısını da zedelediğini belirterek, şiddetle mücadelede toplumsal farkındalık çalışmalarının ve eğitim programlarının önemine dikkat çekti.
Ceylan, “Aile içi iletişimi güçlendiren ve çocukların duygusal gelişimlerini destekleyen projeler teşvik edilmelidir. Şiddetin nedenlerini anlamak ve çözüm yolları geliştirmek, hem yetişkinlerin hem de çocukların ruh sağlığını korumak açısından çok önemlidir” dedi.
Ceylan, şiddetin önlenmesinde cezalandırmanın ötesinde, suç oluşmadan önce, eğitimle sağlam bir vicdan ve öz denetim duygusunun geliştirilmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.