Bu haftaki yazımı Diyarbakır-Mardin arasındaki bölgede meydana gelen ve hepimizi üzen 15 kişinin yaşamını kaybettiği, 78 kişinin yaralandığı, yüzlerce hayvanın cayır-cayır yanarak öldüğü, toplam 15 bin 450 dönüm ekili arazinin yandığı olayını sizlerle paylaşmak istedim.
Bilindiği gibi, yaz aylarında sıcakların artmasıyla ülkemizin birçok bölgesinde sıkça yangın olaylarına rastlandığını hem yazılı hem görsel medyada okuyup izliyoruz.
Yangınların en önemli nedeni, kundaklama, kamp ateşı, bilinçsizlik, dikkatsizlik, ihmal, sabotaj, terör, plansız şehirleşme, doğa olayları, kazalar, enerji nakil hatlarının bakımı ve yenilenmesi gibi durumların orman yangınlarına sebep olur.
Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde özellikle yaz aylarında sıcaklıkların artması, rüzgârların, nem oranının düşmesi, tarım ve turizm hareketliliğinin artması sonucu orman yangınları yoğun olarak görülür.
Şu iyi bilinmeli ki; orman yangınlarının yüzde 90’ının insan, yüzde 10’unun ise doğal kaynaklı olması insan faktörünün kaynaklı. En acısı bunların birçoğu kişisel çıkar için kundaklama vb şekilde kasten çıkarılan yangınlardır.
Kundaklama olayları en çok en değerli, en turistik yerlerde meydana geliyor. Genellikle bu değerli yerler önce kundaklanıp, sonra imara açılarak bir kısım insanlara peşkeş çekiliyor. Bunu sağ sol iktidara bağlamak çok doğru değildir. Sağlı-sollu iktidarların çoğu buna imar izni vererek rant sağlamıştır.
Yeniden konumuza gelirsek; Diyarbakır- Mardin bölgesinde meydana gelen yangın uzmanların hazırladığı raporlara göre Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Yukarı Nasırlar Mahallesi’nde 20 Haziran’da çıkan yangının da DEDAŞ’ın elektrik hatlarından kaynaklandığı, enerji nakil hatların bakımsızlığı nedeniyle çıkan kıvılcımlar çıktığı tespit edildi.
Özelleştirme sonrası bölgedeki elektrik iletim hatlarında gerekli bakım, onarım ve altyapı çalışmalarını yapmadığı için tepkilerin hedefindeki DEDAŞ, yangının elektrik tellerinden çıktığını söyleyen görgü tanığı yurttaşla ilgili suç duyurusunda bulunmuştu.
Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi ise bir açıklama yaparak yangın bölgesinde anız olmadığını ve hatların geçtiği güzergahlarda yangına karşı bir önlem alınmadığını tespit ettiklerini duyurdu. EMO Diyarbakır Şubesi tarafından yapılan tespitler arasında ekili tarım alanlarında kullanılması uygun olmayan ağaç direklerin bulunduğu, direk diplerinde süs beton olmadığı ve direklerin etrafında yangına karşı önlem alınmadığı da belirtildi.
Ardından yangınla ilgili savcılığın bir ön rapor hazırladığı ve raporda çıkış nedeninin elektrik kaynaklı olduğu tespitinin yer aldığı ortaya çıktı. Yangının başladığı nokta olan Çınar ilçesine bağlı Köksalan köyünde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında, jandarma olay yeri inceleme ekipleri çalışmalar yaptı. Köylülerin ve görgü tanıklarının ifadesiyle elde edilen deliller kapsamında savcılık tarafından yangın felaketiyle ilgili ön rapor hazırlandı. Raporda, yangının elektrikli kaynaklı olduğu tespitine yer verildi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Köksalan Mahallesi’ne taziye ziyaretinde bulundu.
CHP olarak tüm belediyelerden destek isteyeceklerini ifade eden Başarır, “Bu olayın sonuna kadar gerçekleri ortaya çıkana kadar Diyarbakır’da yurttaşlarımızın yanında olacağız. Bir araştırma önergesi verdik. Neden bu orman yangınları bu mevsimde sıkça oluyor, kayıplar veriyoruz. Türkiye’nin her yerinde oluyor. Eksiklik, sebep nedir bunun araştırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yangının köylüler tarafından çıkarıldığı iddialarına “Suçlu bu elektrik direklerine, tellerine yatırım yapmayanlardır” diyerek tepki gösterdi. Ağbaba, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleşerek sadece para kazanma odaklı olduklarını dile getirdi. “40 yıl yatırım yapmazsanız bu hat bunu kaldırmaz” diye açıklamada bulundu.
CHP Diyarbakır milletvekili Tanrıkulu, sonuçta anız yakmadan kaynaklanmadığı konusunda ortak bir kanaat var. Anızın ne zaman yakıldığını hepimiz biliyoruz. İçişleri Bakan Yardımcısı burada ekinlerin hâlâ yerde olduğunu söyledi. Ekin yerdeyken kim anız yakacak, nasıl anız yakılır?” diye sordu.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, yangın bölgesindeki izlenimlerini Artı Geçeğe şöyle konuştu: “Yangının çıkmasının ardından hem bakanlıklarla hem de Van ve Mardin Valileriyle hem de halkla irtibata geçtik. Yangının hızlıca yayıldığını öğrendik. Yangının çıktığı ilk saatler çok sayıda itfaiye geldi ancak alanın kayalık bir bölge olmasından kaynaklı ulaşamadılar. Biz havadan müdahale olması gerektiğini ilk dakikadan itibaren hem bakanlığa hem de valilere söyledik. Ancak maalesef bu konuyla ilgili istediğimiz düzeyde bir duyarlılık gösterilemedi. Sonradan Diyarbakır Valiliğinin bir helikopter görevlendirdiği söylendi ama buradaki vatandaşlar o helikopterin de sabaha karşı geldiğini söyledi.”
Umarım bundan böyle, etkin ve yetkin kişiler gerekli tedbirleri alarak, bir daha böyle acılar yaşanmasına vesile olmazlar. Ülkemiz can ve mal kaybını sebebiyet vermezler.
Sancılı coğrafyada yaşananlara atfen yazdığım şiirimi sizlere sunuyorum.
Keyifli okumalar diliyorum.
UTANMADI
Yer bakır-gök bakır
Yine yandı
Mardin-Diyarbakır
Yanan insan
Yanan canlardı
Canlar ki cayır-cayır
Kor ateşlerde yandı
Geride kalan
Yere-göğe sığmayan
Ağıtlar
Feryat figanlar yaktı
Yanan utandı
Yetkin-etkinler utanmadı
***
Amed-Mêrdîn
Yine bedeli ağır ödedin
Alev topu yandı
Arpa
Buğday
Dize boy veren ekin
Can verdiği dalda kuşlar
Topraktaki karıncalar
Nasıl tufandı öyle
Dağdaki keçi
Otlaktaki koyunlar yandı
Ateş utandı
Hortumda su utanmadı
***
Burası Amed
Burası Mêrdîn diyarı
Nasıl bir tufan
Nasıl bir katliamdı
Saymadım kaçıncı acı
Kaçıncı yürek sancısı
Öyle bir sancı ki
Şair-şiir utandı
İnsan-insanlık utandı
Arsız- yüzsüzler
Rıya-riyakarlar
Bir de
İhamal- ihmalkarlar utanmadı
***
“Beter olun beterr..
Ateşler harlansın..
Hepiniz geberin”
Gelin hukukçu deyin
İnsanlıktan
Nasibini almamış hain
Şimşekler çaktı
Bulutlar Fırat oldu
Dicle oldu
Gözyaşları akıttı
Yer-gök utandı
Bir tek kafatasçı
Bir tek ırkçılar utanmadı
Muzaffer KALABA