ÇOCUĞUNUZLA BİRLİKTE KEK VEYA PASTA YAPMAYA NE DERSİNİZ?

 

Küçüklüğümden bu yana mutfağa hep ilgi duymuşumdur. Yemek yapmayı pek sevmesem de farklı tatları denemek için çoğu zaman farklı kültürde ki mutfaklardan çeşitli tariflerle pek de alışmadığımız yemekleri denemişliğim var. Sadece yemeklerle sınırlı kalmayıp tatlılar, kekler, poğaçalar, pizzalar ve içeceklere kadar her şeye el atmışlığım var…

Bunun asıl sebebi ise çocukluğum hep çeşitli akrabaların ve aile dostlarının evinde kadınların yaptığı günlerde kısır yiyerek, çeşitli çikolatalı yaş pastalar yiyerek ve farklı tatlardan ve çeşitli meyvelerden oluşan içecekleri tadarak geçti… Bunların yanında eğlence, sohbet, moda ve günün çeşitli en kaba tabiriyle kadınların yaptığı dedikoduları da dinleyerek ve çoğuna defalarca kahkaha atarak da geçti…

Yani buna kadınlar matinesinin yemekli, kısırlı, kurabiyeli, yaş pastalı, değişik içecekli bir ortam yoğunluğu hali diyebiliriz. Arada bir müzikli eğlenceler de olmuyor değildi. Ben çocuk olduğum için genelde işin yeme-içme kısmına bakıyordum. Kadınlar kendi aralarında kahkahalı ve hararetli konuşurken ben ya mutfakta (yaşıtlarımla birlikte) ya çocuk odasında(yaşıtlarımla birlikte) ya da bilgisayar başında müzik dinleyerek pastamı, kısırımı ve limonatamı içiyor oluyordum ve bu o kadar eğlenceliydi ki saatlerce bir şeyler yiyerek ve içerek günü tamamlayabilirdim… Bu yüzden mutfağa bayılıyordum…

Hatta o kadar çok mutfak ve ikram alanında kendimi geliştirmiştim ki bir gün büyük aileyle birlikte otururken daha beşinci sınıf olmama rağmen hepsine dönüp ‘’sakın kalkmayın şimdi hepinize harika bir kahve yapacağım diyerek’’ babaannem ve dedemin mutfağı gidip resmen Türk Kahvesi yapıp herkese sunmuştum ve ailem şok geçirmişti çünkü ilk kez yapıyorum ve evde annem bunu öğretmek için henüz bir adım atmamıştı… Tabii ben bunu çoktan bir akrabamızdan öğrenmiştim… Bizi yanına

aldı kendi yaşıtım olan kızıyla birlikte ve bize ‘’Nasıl Türk Kahvesi yapılır?’’ dersini vermişti… Yani bu

konuda biri rol model olmuştu ve bu o yaşlarda gerçekten güzel bir deneyimdi benim için…

İşte ben de bu vesileyle çocuklarınızla birlikte kek veya pasta yaparsanız çocuğunuza bu eylemin ne kazandırdığı yönlerini anlatmak isterim…

Hemen bu enfes konuya başlayalım!

Az önce anlattığım gibi çocuklar küçük yaştan itibaren mutfağa ilgi duyarlar. Mutfağa girdiği zaman tencereleri görür ve dikkatini çeker ve bu sadece tencere ile sınırlı olmaz… Bazen tabağı eline alır yere atar, bazen dolapta sakladığınız unu veya yağı çıkarır her yere döker, bazen kaşık ve çatalla kaselerle oynar ve çıkan o ses onları mutlu eder. Daha sonra yemek yaptığınızda tencerede veya tavada veya fırında ne piştiğini merak eder ve sizden onu kucaklamanızı ister ve yapılan yemeğe bakar. Bu durum çocuklar için oldukça zevk verici şeylerdir.

İşte anneler de evin içinde en çok mutfakta zaman geçirdiği için çocuklar da mutlaka mutfağa uğrar ve annesinin neler yaptığını izler. Hatta çoğu anneler mutfağı dağıtıyor diye şikayette bulunur ve çocuklarını mutfaktan uzaklaştırır. Hemen bu yaptırımın tamamen yanlış olduğunu söylemek isterim ki bu çocuk için yanlıştır…

Çocuğunuzu mutfaktan uzaklaştırmak yerine onu mutfağa dahil etmeniz gerekir. Bu yüzden çocuğunuzu mutfağa dahil etmenizin en kolay ve eğlenceli yolu onlarla kek veya pasta yapmaktır diyebilirim.

Peki çocuğunuzla birlikte kek veya pasta yaparak onlara ne kazandırabilirsiniz gelin birlikte bakalım:

Öncelikle çocuğunuzla birlikte vakit geçirmeniz onları mutlu eder ve çocuklar bu anı unutmaz. Daha sonra her yeri karıştırıyor diye mutfağı yasakladığınız için çocuğunuz bu alana girerek mutfağa kurduğu hakimiyet ona keyif verir. Çocuklar çok meraklı olduğu için ‘’acaba kekin ve pastanın içinde ne var’’ diye düşündüğünde siz de dolaptan malzemeleri çıkardığınızda kafasındaki soruları cevaplandırmış olursunuz. Ayrıca ‘’hadi yumurtayı beraber kıralım veya vanilya sen dök’’ dediğinizde çocuğunuza sorumluluk vermiş olursunuz ve bu çocuk için anlamlı bir yaklaşım olur böylelikle çocuğunuzun sizi dinleyip dinlemediğini anlamış olursunuz ve kendi doğurduğunuz bu varlığı tanıma fırsatı yakalamış olursunuz. Özellikle Matematik becerisini geliştirmiş olursunuz. Mesela ‘’ kaç yumurta gerekiyor veya kaç bardak şeker gerekiyor’’ gibi ölçüleri görmüş oluyor ve Matematik becerisi hayatına girmiş oluyor.

Bunlara ilaveten zıt kavramları da öğrenmiş oluyor. Örneğin; şekeri çok koydun veya yumurta az oldu veya sıvı yağı biraz yavaş dök veya hızlı çırp gibi telkinlerle hafızasına kazandırmış olursunuz. Böylelikle zıt kavramlar da hayatına girmiş olur. Bunun yanında motor becerisi de gelişmiş olur. Mesela mikser ile karıştırmak veya çırpmak gibi işlemler bunu kazandırır. Her zaman annesinin birden sürpriz yapıp kendisine kek veya pasta getirmesi ve annesinin her şeyi yapabildiği anlamını yükleyen çocuk bu sefer kendisinin de annesi gibi kek veya pasta yapabildiğini görmesi çocuğun özgüvenini son derece arttırır ve ilerleyen dönemlerde daha çok başarı alanı gelişir. Kek veya pastanın yapımı bitince ve fırına gönderilince çocuk fırının önünde bekler ve bu da çocuğa sabretmeyi öğretir. En son da fırından çıkan kek veya pasta daha sonra süslenmek için masaya alınınca ve bu işlem de bitince çocuk da şu algı ortaya çıkar; ben her şeyi başarabilirim ve doğru teknikleri kullanırsam ve sabırlı olursam ve emek harcarsam her şeyin üstesinden gelebilirim…

Hadi şimdi çocuğunuzla birlikte mutfağa gidip evi mis gibi kek ve pasta kokusuyla sarabilirsiniz. Yanına da demli bir çay eklemeyi unutmayın…

Afiyet olsun…