PSİKOFİT’TE YOGA DEVRİ BAŞLADI

PsikoFit Beslenme, Diyet ve Psikoterapi Merkezi Kurucusu Diyetisyen Miray Türker Kaya, bu merkezin hem ruh, hem beden sağlığı ile ilgili çalışmalar yaptığını ve bu alanda hizmet verdiğini söyleyerek, beslenme ve psikoloji konularının ardından merkezde yoga derslerinin de başladığı bilgisi verdi. Kaya, “ Yoga, ruh ve beden olarak bir bütünü temsil ettiği için bizim bir parçamızın da yoga olduğunu düşünüyoruz” dedi. Yoga eğitmeni Duygu Türker ise, “Yoga, obezite, yeme bozuklukları gibi beslenme tedavisinin de yeme isteği, duygusal yeme ve yeme atakları gibi bir çok problemin seyrini yavaşlatarak tedaviyi destekliyor” diye konuştu.

PsikoFit Beslenme, Diyet ve Psikoterapi Merkezi Kurucusu Diyetisyen Miray Türker Kaya farkındalık terapilerinin özellikle beslenmenin üzerinde büyük bir etkisi olduğunu söyledi.

BİLGE ÇAKIR/ÖZEL

Kaya, “Kişinin özellikle yediklerinin veya yaptıklarının da fakında olmadığını görüyoruz. Özellikle terapilerde de yine aynı şekilde farkındalık önemli bir boyut. Çünkü kişilerin eksikliklerinden biri farkında yaşamamasında kaynaklanıyor ve farkındalık çıkış noktası da yogayla birleşiyor. Yoganın temelleri bizim merkezimizle çok uyumlu. Çünkü yeme atakları, yeme bozuklukları ve iyileştirici etkisi ve tamamlayıcı etkisi var. Biz tamamlayıcı etki olarak özellikle kullanıyoruz. Bu tamamlayıcı etkide de kişi programına destek olarak ya da kişi programının sonlanmasına yönelik yine etkinin devam etmesi için yogayla birlikte alıyoruz. Yoganın şöyle bir etkisi var, kişiyi bütün olarak ele alıyor, Hem beden olarak hem ruh olarak. Yapılan hareketler doğadan etkilenerek yapılan hareketler ve kişinin tamamen kendiyle bir bütün olması ve kendi birlikteliğini temsil ettiği için aynı mantığın bir parçası. Yani bizim bir parçamızın da yoga olduğunu düşünüyoruz. Onun dışında özellikle biz zaten yeme bozuklukları üzerine çok konuştuğumuz için yeme bozuklukları ataklarını veya da kişinin kiloyla ilgili probleminin aslında psikolojik etmenler ya da kişinin zihninde oluşan düşünceler ve hayatında olan problemler ilgili olmasından dolayı da yoganın çok faydası görüldüğü için yoga bizim için çok önemli. Şu an çok başarılı bir şekilde ilerliyoruz. Başarılı sonuçlar almaya başladık. Kişinin kendisi keşfetmesi için kullanıyoruz” şeklinde konuştu.

“YOGA BİR DİN DEĞİLDİR”

PsikoFit Beslenme, Diyet ve Psikoterapi Merkezi Yoga Eğitmeni Duygu Türker ise yoganın kökeninin Hindistan’a dayandığı bilgisin vererek, “Yaklaşık 5000 yıl önce sözlü olarak nesilden nesile aktarılmaya başlanmış bir sanat ve bilim dalıdır. Yoga bir din değildir. Kelime anlamı bağlamak birleştirmek olan yoga, ruhu bedeni ve zihni bütünleştiren (tek bir birim haline getiren) bir disiplindir” ifadelerini kullandı.

YOGANIN FAYDALARI NELERDİR?

Yoganın faydalarından bahseden Türker, “Yoga sadece bedene, ruha veya zihne yönelik olmadığından hepsini bir bütün halinde iyileştirdiğinden kişiye sayısız yarar sağlar. Asanalarala(duruş) daha iyi bir dolaşım ve formda kalmanın yanında kalp damar, astım,  tip 2 diyabet, osteoporoz, lordoz-kifos-skolyoz  ve eklem ağrıları gibi rahatsızların semptomlarının azalması sağlanabilmektedir. Erkeklerde prostat ve lenf bezlerinin sağlığı kadınlarda ise adet ve menepoz dönemi ve öncesi belirtilerinin ortadan kaldırılmasında yoganın belirgin etkileri söz konusudur. Ayrıca düzenli yapılan nefes egzersizleri ve meditasyonla da stres, depresyon, baş ağrısı, yorgunluk hissi, kaygı bozuklukları ve kişiyi rahatsız eden düşüncelerden kurtulmayı mümkün kılıyor.  Ayrıca obezite, yeme bozuklukları gibi beslenme tedavisinin de yeme isteği, duygusal yeme ve yeme atakları gibi bir çok problemin seyrini yavaşlatarak ve tedaviyi destekliyor” diye konuştu.

Yoga felsefesinin nasıl olduğun ile ilgili de bilgi veren Taürker, “Patanjali yoga egzersizlerini aynı anda veya farklı zamanlarda gelişebilecek Yoganın 8 basamaklı yolu ile sistematik bir hale getirmiştir. Bu sekiz basamak; Yama, Niyama, Asana(Duruş), Pranayama(Nefes kontrolü), Pratyahara(Duyuların kontrolü, Dharana(Konsantrasyon), Dhyana(Meditasyon), Samadhi(Aydınlanma)dir. Yamadan başlayarak bu sekiz pasamak bir pramit olarak düşünülürse pramitte yukarıya çıktıkça eylemler azalmaktadır. Yama(Kendine hakim olma) ve Niyama(erdemlerin uygulanışı) basamakları olmadan en üst basamağa çıkılamaz. B.K.S. Iyengar’a göre ağacın kökleri yama, gövdesi niyama, dalları asana, yaprakları pranayama, gövdenin kabukları pratyahara, ağacın özsuyu dharana, çiçeği dhyna ve meyvesi samadhidir” dedi.

NEFES BİZİ HAYATTA TUTAN EN ÖNEMLİ UNSURDUR

Nefes egzersizinin öneminden bahseden Türker, “Nefes bizi hayatta tutan en önemli unsurdur. Doğumdan itibaren ciğerlerimize giren hava tüm hücrelerimize dağıtılır ve vücuttaki toksinler ters yoldan vücuttan atılır. Günümüzde yaşadığımız stres, koşturmaca veya üzüntüler bizi hızlı ve yüzeysel nefes alıp vermemize neden olmuş bu durum döngüsel olarak tekrar bize daha fazla stres, kontrolsüz hızlı yaşam ve üzüntü olarak dönmüştür. Çünkü nefes ne derse beyin onu yapmaktadır. Nasıl köpek kovalarken hızlı nefes alıp veriyorsak(çünkü hızlanmalıyız) hızlı nefes alıp vermek de beyne vücudu hızlı olması için strese iter. Birçok nefes tekniği bulunmakla beraber ilk yapılması gereken yavaş ve derin nefesler alıp vermektir. Öfkenin bizi etkisi altına aldığında, kızdığımızda, paniklediğimizde hatta gün içerisinde ilk yapmamız gereken nefesimize odaklanmak ve kontrol altına almak. Asanalar yani yoga pratiğinde yapılan duruşlar kişiyi günlük hayata hazırlayan en önemli unsurlardandır. Doğru nefesle desteklendiğinde bu duruşlar vücudun hemen hemen her bölümünü çalıştırarak günün geri kalanını dinç ve zinde devam etmemizi sağlar. Sağlıklı bir omurgaya sahip olmak ve sağlıklı yaşlanmak için önemli etkileri olan yoga asanaları aynı zamanda yoğun ev ve iş temposunda farkında olmadan edinilen postur bozulmalarını düzeltmeye yardımcı olur. Daha zarif bir duruş daha güçlü ve uzun kaslar daha yoğun sağlıklı kemik ve eklemlerle kaliteli ve mutlu bir yaşam yogayla mümkün.

Kendimizle barıştığımız, düşüncelerin biz istediğimizde gelip gittiği ve onları beynimizde kalabalıklar yaratacak şekilde değil ihtiyacımız olduğu ölçüde kullandığımız, geçirdiğimiz günün haftanın ayın hatta her saatin dakikanın farkına vararak karşımıza çıkan problemlerin bizi yıpratamayacağını bilerek kaliteli bir yaşam için yoga” şeklinde konuştu.