ÖĞRETİLMİŞ ÇARESİZLİK

-GAMZE PALAMUT-

Sosyal medyada bir fotoğrafla karşılaştım. Fotoğrafın üzerinde bir yazı vardı. Yazıda şöyle diyor: Kocaman bir öküz, çocuğun elindeki ince bir ipe bağlı. İstese tarlalara doğru kaçabilir.

Ve daha sonra şöyle bir not düşülmüş:

Bu fotoğrafı çeken kişi şöyle yazmış; özgür olamayacağına inanmıştır, kopmayan şey ip değil, inancıdır. Psikolojide “öğretilmiş çaresizlik” diye bir gerçek var. Bu da gösteriyor ki önce inancınızı elinizden alıyorlar. Sonra sizi, durumunuzu değiştirmeye gücünüz olmadığına ikna ediyorlar. Oysa her şey hayal ve inançla başlar…

Özellikle notun sonundaki cümle benim ilgi odağım oldu; oysa her şey hayal ve inançla başlar! 

Elbette ki öyle! Ne zaman ki istenilen bir şeyin olacağına inanılır; işte o zaman o şey gerçekleşir ve ne zaman ki bir hayal kurulur; işte o zaman hayalin peşinden gidilir. Böylelikle başlanmış olur isteklere ve hayal kurmalara…

Psikolojide “öğretilmiş çaresizlik” diye bir gerçek var, demiş fotoğrafı çeken kişi. Doğru söze ne denir… O kadar çok karşılaşıyoruz ki bu durumla. İnsanlar içinde bulundukları çaresizliğe resmen alışıyor ve bir çare arayışına bile girmiyorlar. Çünkü o anki çaresizliği öğrenmiştir, yani o çaresizlik ona öğretilmiştir ve hiçbir şey yapamayacağı ona aşılanmıştır. Böylelikle ne o çaresizlikten kurtulacağına dair bir inancı oluyor, ne de o çaresizliğin bitebileceğine inanıyor.

Kendi sorunlarınız, kendi ihtiyaçlarınız, kendi çaresizlikleriniz konusunda insanlara aldanmayın! İnsanlar sizin zayıf noktalarınızı, acılarınızı, hayallerinizi hedef alırlar ve sizi daha çaresiz bir hal almaya yönlendirirler; siz farkında dahi olmadan… Kurduğunuz hayallerle dalga geçer, o hayalin gerçekleşemeyeceğine sizi inandırıp, hayalinizin peşinden gitmenize engel olurlar. Durum böyle olunca da ne inanç kalır ne de hayal!..

Öğretilmiş çaresizliğinizden kurtulun. Hayal kurmaktan da, inanmaktan da vazgeçmeyin. İpi koparın ve kendi inandığınız yolda devam edin. Unutmayın; her şey hayal ve inançla başlar.